Dr. Kamil Furtun'u aramızdan ayrılışının 9. yılında saat 11:00 de mezarı başında meslektaşlarımızla ve sevenleriyle bir araya gelerek, saat 12:00'de de Samsun EAH Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi yerleşkesinde meslektaşlarımızla ve sağlık çalışanlarıyla bir araya gelerek sevgi saygı ve özlemle andık.
Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Sema Aydoğdu anma programında bir basın açıklaması gerçekleştirerek şunları dile getirdi :
"Dile kolay dokuz yıl , söylemesi ne kadar kolay değil mi? hâlâ dün gibi, hâlâ bugün gibi ve hep de öyle olacak gibi… bugün bu ülkede bir uzman hekim, bir cerrah 23 yılda yetişiyor. bugün bu ülkede hiçbir meslek mensubunun almadığı uzunlukta bir eğitimden geçerek hekim, uzman hekim, cerrah, göğüs cerrahisi uzmanı olunabiliyor . yani bugün bu ülkede bir hekim katledildiğinde sadece bir hekim ölmüyor, bu dokuz yılda hayatları kurtarılabilir, şifalarına kavuşabilir binlerce hastanın, hasta yakının umudu da ölüyor . Kamil Furtun hiçbir zaman ölmeyecek , ama bugün bu ülkede, bu ahlaksızlıklara bu suçlara göz yumuldukça, ortak olundukça çare bulunmak için gayret edilmedikçe daha çok acılarımız olacak. Kamil ağabey bizlerin en savunmasız olduğumuz, kollarımızı gönlümüzü siz hastalarımıza şifa verebilmek için açtığımız, evlerimizden çok yuva eylediğimiz, bildiğimiz hastanelerimizde katledildi. Bugün hala aynı korunaksızlıkla çalışmaya , sizlere şifa vermeye yaşamaya çalıştığımız, yuvalarımızdan daha çok yuvalarımız olan iş yerlerimizde yani… Kime sorsanız nahif, beyefendi, mütevazi, güleryüzü eksik olmazdı der onun için… Meslektaşlarına her zaman yardımcı olan, durumu olmayan hastalarının dolmuş yol paralarını ceplerine koyan, birçok canı kurtaran Kamil Furtun yuvası yerinde gördüğü hastanesinde, ailesi gibi gördüğü hastalarının yanında katledildi. Sağlıkta şiddet, toplumdaki şiddetten elbetteki ayrılamaz, günümüzde toplumdaki şiddetin etki etmediği neredeyse hiçbir yer yok. Öğretmenlerimiz de öldürülür oldu bu ülkede artık. Doktor dövüyoruz diye övünmeye cüret edenlerin cezasız kalmasına , sağlık çalışanlarına olan dilin saygısızlaştırılmasına müsaade edilmeye devam edildikçe korkarım ki biz daha çok üzüleceğiz. Sağlıkta şiddete karşı sözde alınan önlemler oyalamadan öteye geçemiyor. Öyle ki bu toplumda artık şiddet bir çığ gibi büyüyor. Bu ülkede artık insanlar şiddetle konuşuyor, şiddeti konuşuyor, şiddete uğruyor. Şiddet artık en sık kullanılan iletişim dili haline geliyor. Hatta yetmiyor şiddetten övünülür hale geliniyor Arttıkça artan iş yükü, insan üstü çalışma saatleri, hekim ve sağlık çalışanları hakkında değersizlik söylemlerine devam edilmesi bizleri bu kabul edilemez olaylara hedef haline getiriyor. Bizleri anlamak, ne zor eğitimlerden geçip ne zor işler yaptığımızı görmek, saygı duymak için illaki hekim eşi , hekim anne babası, hekim kardeşi mi olunmalıdır? Yaşatmak için bulunduğumuz yerlerde yaşamlarımızdan olmamak istemek durumunda kalmak ne ironik.. Hiç bir zaman bu kadar kutsanmamış, kabul görmemiş cehalet bizden aldı onu… Önlemler hastane ye sokaklara isim vermek olmamalı sadece… Daha çok hakarete uğramamak, daha çok ölmemek için, etkin sağlıkta şiddet yasasına ihtiyaç olduğunu bir kez daha yineliyorum. Bugün hastanelerimizde, ASM lerimizde, iş yerlerimizde can güvenliği birinci sorunumuz oluyorsa bu bizim değil bize bu güvenli çalışma ortamlarını sağlayamâyânların ayıbıdır. Hastayı müşteri , biz hekimleri ve sağlık çalışanlarını ucuz iş gücü gibi görmeye evrilen bir sağlık reformu ne kadar başarılı olabilir sorarım size… Şiddetin çözümü, şiddete karşı sıfır tolerans ve etkin yasaların bir an önce gündeme konulmasıyla sağlanacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda bir an önce adım atmalıdır . Biz şiddete sıfır tolerans için Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz." dedi.