Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, 19 Temmuz 2017 tarihinde Diyarbakır’daki çeşitli kurum, meslek örgütü ve sivil toplum örgütü yöneticileri ile aktivistlerine yönelik gözaltı operasyonları yapıldı. Bu operasyonlarda gözaltına alınanlar arasında TTB Merkez Konseyi Üyeliği, Diyarbakır Tabip Odası Başkanlığı, İnsan Hakları Derneği Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyeliği, Eğitim Sen MYK üyeliği, SES Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanlığı yapmış olan isimler de vardı.
Gözaltıları protesto etmek amacıyla, Diyarbakır Tabip Odası ve SES Diyarbakır Şubesi tarafından ortak basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına TTB İkinci Başkanı Dr. Sinan Adıyaman, TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, İHD Bölge temsilcisi Abdülselam İnceören, Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Sertaç Buluttekin, Mardin Tabip Odası Başkanı Dr.H. Zeki Uzun, SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı Recep Oruç, TİHV Diyarbakır Şube Temsilcisi Serkan Delidere, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı M.Şerif Demir ve Oda yöneticileri ile üyeleri katıldılar.
“Hakikate varmak için tek yol adalet yoludur.”
TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp toplantının açılışında yaptığı konuşmada; “Bir hafta önce gözaltına alınan kurum temsilcisi arkadaşlarımızın tümünün gözaltı süreci şu an itibariyle bitmiştir. Bir kısım arkadaşımız serbest bırakıldı, bir kısmı ise tutuklandı. Son duruma ve gözaltılara dair kurumsal görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmak amacıyla bir aradayız. 15 yıldır iktidarda olan AKP, topluma vaad ettiği sosyal adaleti geliştirmeyi bir kenara bırakalım, olanı da ortadan kaldırmıştır. Bu adaletsizlik uzun ömürlü olamaz. Hakikate varmak için yürünmesi gereken tek yol adalet yoludur. Adaletsizlik üzerine inşa olmuş toplumlar, devletler, partiler kesinlikle doğru sonuca gidemezler. Varlıklarını sürdüremezler” dedi.
“Meslektaşlarımızın tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz!”
Dr. Gökalp konuşmasının devamında, meslektaşlarının yıllardır ülkemiz için verdikleri sağlık hakkı mücadelesinde, yoksullukla mücadelede ve insan hakları alanında çok kıymetli çalışmalar yaptıklarını belirtti. Gökalp, “Sivil toplum faaliyetlerini hekim titizliği, şeffaflığı ve özeniyle yaptıklarına şahidiz. İkamet, çalışma adresleri belli olan, hastaları tarafından çok yoğun tercih edilen bu meslektaşlarımızın hastalarına sağlık hizmetlerini sunamamaları açıkça sağlık hakkı ihlalidir. Eski başkanlarımız Dr. Selçuk Mızraklı ve Dr. Şemsettin Koç’un derhal serbest bırakılmasını ve tutuksuz yargılanmalarını talep ediyoruz!” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
“Sonuna kadar beraber mücadele edeceğiz.”
TTB İkinci Başkanı Dr. Sinan Adıyaman, 15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra TTB olarak, askeri ve sivil tüm darbelere karşı olduklarını ve darbe girişimindekileri lanetlediklerini belirterek başladığı konuşmasında şunları dile getirdi:
“Darbe girişiminin hemen ardından hükümet darbeyle mücadelede demokratik yöntemleri değil 20 Temmuz’da OHAL ilan etmeyi tercih etti. OHAL ile birlikte temel insan hak ve özgürlüklerinin askıya alındığı, hatta ayaklar altında çiğnendiği, ülkenin KHK’lerle yönetildiği bir sürece girdik. 2016 Eylül ayı itibariyle TTB’de yöneticilik yapmış ve kurumlarında çalışmış, demokrasi, barış, hak ve özgürlükler mücadelesine yoğun emek ve katkıda bulunmuş, ayrıca akademik alanda önemli çalışmalara imza atmış sağlık mücadelesini birlikte yürüttüğümüz çok sayıda tabip odası üyesi arkadaşımız da kamudan, üniversitelerden ihraç edildiler. Geçenlerde Van’da çalışan Merkez Konseyi Üyesi arkadaşımız Ayfer Horasan ve yine İstanbul’da çalışan Hüseyin Demirdizen ihraç edilen arkadaşlarımızdan bazılarıdır. Hekimlerin haksız ve hukuksuzca görevlerinden ihraç edilmeleri ne OHAL ne de darbe girişimiyle ilişkilendirilebilinir.
Ama çok çarpıcı bir olay var, şurada son on yıl içinde Diyarbakır Tabip Odası başkanlığı yapmış veya yapmakta olan 5 meslektaşımız OHAL sürecinde ihraç edildi. Son olarak geçen hafta Oda Başkanlığını yapmış Dr. Necdet İpekyüz, Dr. Selçuk Mızraklı, Dr.Şemsettin Koç evlerinden gözaltına alındılar.
Yöneticilerimiz ve Üyelerimiz olan hekimler Türkiye’de iyi hekimlik değerlerini savundukları Akademik olarak Özgürlük, emek, barış ve demokrasi mücadelesi verdikleri için hedef seçildiler. Biz TTB olarak bunun takipçisi olacağız. Bu arkadaşlarımızın ve ailelerinin yanında sonuna kadar duracak ve birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
“Savunduğumuz değerleri savunmaya devam edeceğiz!”
SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden ve TİHV Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı da, yaptıkları konuşmalarda, uzun süredir hukuksuzluklar ve anti demokratik uygulamaların yaşamda ve toplumda sürdüğüne ve bugüne kadar savuna geldiğimiz değerleri sahiplenmeye devam edeceklerini belirttiler.
Konuşmaların ardından Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. M. Şerif Demir tarafından basın açıklaması okundu.
Basın açıklamasının ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan ve tutuklanan hekimlerin ailelerine dayanışma ziyaretinde bulunuldu.
Ardından, akşam saat 17.30’da Diyarbakır Hekim Meclisi toplantısında hekimlerle bir araya gelindi. Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Sinan Gülşen’in süreç hakkında bilgilendirme ve faaliyetlerini sunmasının ardından, TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber, gözaltı haberlerini aldıkları andan bu yana TTB Merkez Konseyi olarak yaptıkları çalışmaları ve bundan sonra da yapmayı planladıkları çalışmaları paylaştı. Hekimlerin görüş, öneri ve dileklerinden sonra toplantı sona erdirildi.