Samsun Tabip Odası tarafından düzenlenen Şehir Hastaneleri konferansı 25 Ekim 2017 tarihinde Samsun’da gerçekleştirildi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel’in konuşmacı olarak katıldığı konferansın yürütücülüğünü Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan üstlendi.
Prof. Dr. Raşit Tükel burada yaptığı konuşmada, Kamu-Özel Ortaklığı yöntemi ve bunun sağlık alanındaki uygulaması olan şehir hastaneleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Birleşik Krallık’tan ithal edilen bu modelin kamuya çok büyük maliyetler getirdiğini belirten Tükel, bu maliyetlerin hem kira, hem de hizmet bedeli olarak 25 yıl boşunca şirketlere ödenmesi gerektiğini belirtti. Birkaç yılda sabit yatırım tutarı karşılanacak hastaneler için 25 yıl boyunca her yıl yüksek miktarlarda ödemeler yapıldığına dikkat çeken Tükel, “Yapılan hesaba göre, 18 şehir hastanesi için yılda ödenecek kira bedellerinin toplamı 3 milyar lirayı geçmiş durumdadır. 32 şehir hastanesi tamamlandığında kira bedelinin yaklaşık 5 milyar TL olması bekleniyor. Bu hastanelerin maliyetleri, Sağlık Bakanlığı’nın şirketlere ödeyeceği kira ve hizmet satın alma bedellerine dair ‘ticari sır’ adı altında saklanıyor” diye konuştu. Tükel, ayrıca şirketlere yüzde 70 doluluk garantisi verildiğini ve bunun ayrı bir sorun oluşturduğunu kaydetti.
Büyük hastane verimli hastane değildir
Şehir hastanelerinin çok büyük ve çok yataklı olduğunu belirten Tükel, “Halbuki bütün uluslararası araştırmalar, çalışmalar gösteriyor ki; 300-600 arasında hasta yatağına sahip, şehir içinde kolay ulaşılabilen hastaneler her zaman için tercih ediliyor. Daha verimli, daha etkin olarak kabul ediliyor. Şehir hastanelerinin hepsini bir arada düşündüğünüzde, bir şehir hastanesi başına düşen yatak sayısı 1400. Bunun 3000'i geçtiği şehir hastaneleri de var. Böyle büyük hastanelerin sağlık hizmeti vermek açısından dezavantajları var. Şehir dışında olması ulaşmaya ilişkin zorluklar oluşturuyor. Birde ciddi kira ve hizmet bedelleriyle kamu maliyesine ciddi bir yük getiriyor" diye konuştu.
Hastalar da, hekimler de mutsuz
Tükel, Birleşik Krallık örneğinin, hastaneleri işleten şirketlerin doktorların daha uzun çalışmasını, daha fazla hasta bakmasını, daha fazla tetkik yapmasını, “para getirmeyecek” hastaları başka yerlere sevk etmesini ve giderek daha az ücret almalarını istediğini ortaya koyduğunu kaydetti. Kamu-özel ortaklığı uygulamalarının emeğin haklarını ortadan kaldırdığına dikkat çeken Tükel, kamu hizmet ve yatırım alanlarını piyasalaştırdığını, kamudaki örgütlü işgücünün yerini örgütsüz ve ucuz emek gücünün aldığını, kâr oranlarını artırmak isteyen şirketlerin istihdamda daralmaya gittiklerini ve çalışanların “kamu çalışanı” olma vasfını kaybetme riski altında olduklarını söyledi.
Gerekliliği tartışmalı
Prof. Dr. Tükel, şehir hastanesinin sadece Samsun için değil bütün Türkiye için gerekliliğinin çok tartışılmalı olduğunu belirterek, “Bizim kendi tespitlerimiz, mevcut hastanelerin benzerlerini yapılması, mevcut hastanelerin iyileştirilmesi, desteklenmesinin daha uygun bir politika olduğunu gösteriyor” diye konuştu.