Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) 2 Temmuz 1993’te Sivas katliamında yitirdiğimiz şair Dr. Behçet Aysan’ın anısına ve Sivas katliamını unutturmamak amacıyla 22 yıldır düzenlediği Şiir Ödülü, 21 Aralık 2017 akşamı düzenlenen törenle, ödülün bu yılki sahibi Sezai Sarıoğlu’na verildi.
Kocaman acılar ülkesinin yaralı ceylanlarıyız!
Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen töreni, Behçet Aysan’ın kızı dramaturg, şair ve yazar Eren Aysan sundu. 2018 yılında Sivas katliamının üzerinden 25 yıl geçmiş olacağını belirten Aysan, “Her şey dün gibi oysa. Ölümünden hemen önce Sivas’tan telefonla arayan babamla konuşmam, televizyondan olayları takip etmeye çalışmam, Madımak Oteli yakıldıktan hemen sonra bilgi alabilmek için annemle oradan oraya koşuşturmam sonrasında da dönemin bakanı Mehmet Gazioğlu’nun acıkmasından ölenlerin arasında babam Behçet Aysan’ın olduğunu öğrenmem. Zaman gerçekten hileli bir zar gibi” diye konuştu.
Ancak ilk defa hiçbir şeyin derdine derman olmadığı bir dönemin içinden baktığını belirten Aysan, “Çaresizim; üstelik bunun bir duygu değil, soğukluğunu gün gün artıran bir gerçek olduğunun farkındayım” dedi. Bu 25 yıl içerisinde çok büyük acılar yaşandığını belirten Aysan, “Yalnızca kendi acımızdan söz açmak artık ayıp geliyor bana! Kocaman acılar ülkesinin yaralı ceylanlarıyız” diye konuştu.
Aysan konuşmasında, “Hekimlik insan sıcaklığıyla birleşirse bütünlük kazanır. Sıcak bir dokunuş bütün acıyı dindirir. Hekimlik sadece tedavi etme birikimi değil, insanı anlama sanatıdır. Tıpkı Füsun Sayek gibi” diyerek, 2006 yılında aramızdan ayrılan TTB başkanlarından Dr. Füsun Sayek’i de andı.
Madımak Oteli’ni yakan anlayış bugün her yerde
Aysan daha sonra, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman’ı konuşması için davet etti. Behçet Aysan’ın “Bir Yalnız Nar Ağacı” adlı şiirinden dizelerle konuşmasına başlayan Adıyaman, 24 yıl önce Sivas katliamını gerçekleştiren anlayışın bugün Türkiye’de her yerde faaliyetlerine devam ettiğini söyledi. “Darbecilerle mücadele etmek için” denilerek başlatılan OHAL’in asıl amacının, hükümetin uygulamalarına karşı çıkan toplumsal muhalefet hareketini, emek ve demokrasi güçlerini bastırmak olduğunun açıkça ortada olduğunu belirten Adıyaman, bu süreçte Eren Aysan’ın da bir süreliğine açığa alındığına dikkat çekti.
TTB’nin bu etkinlikle hem Behçet Aysan’ı anmak hem de katliamın genç kuşaklar da dahil olmak üzere unutulmaması için çaba harcadığını belirten Adıyaman, “Sivas katliamını unutturmamak bizim sorumluluklarımızdandır. Sivas katliamının hesabı mutlaka sorulacaktır. Ancak bu hesap demokratik bir Türkiye’de sorulabilir. Mücadelemiz bunun içindir” diye konuştu. Başta Prof. Dr. Özlem Azap olmak üzere tören için tüm emeği geçenlere teşekkür eden Adıyaman, ödül alan Sarıoğlu’nu kutlayarak sözlerini tamamladı.
Hayatları ateşle sınananlar
Eşber Yağmurdereli de konuşmasında, Behçet Aysan ve Metin Altıok ile ilgili çeşitli anılarını hayat, aşk ve şiir bağlamında izleyicilerle paylaştı. Yağmurdereli, “Onlar 25 yıl önce aramızdan ayrılan arkadaşlarımızdı. Bu vesileye onları andık. Ama aşkın takipçisi olan ve hayatları ateşle sınanan bu insanlar bizim bilincimizde yaşamaya devam ediyorlar ve var olmaya devam edecekler” diye konuştu.
Aysan’ın Seçici Kurul tutanağını okumasının ardından ödül törenine geçildi. Bu yıl “Kurutma Kağıdı” adlı eseriyle ödüle değer bulunan Sezai Sarıoğlu ödülünü TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman’ın elinden aldı. “Her ödül kıymetlendirmedir, yaraların şımartılmasıdır” diyen Sarıoğlu’nun teşekkür konuşmasının ardından, anlatıcılar Tilbe Saran, Altan Erkekli ve Tuncer Yığcı ile solistler Selva Erdener ve Güvenç Dağüstün’e piyanoda İbrahim Yazıcı, viyolonselde Bekir Dinçer’in eşlik ettiği müzikli anlatıya geçildi.
Konukların büyük ilgi ve beğeniyle karşıladığı etkinliğe, TTB ve Ankara Tabip Odası’nın yöneticilerinin yanı sıra aralarında milletvekilleri, siyasetçiler, yazarlar, şairler, gazeteciler, hekimler ve çok sayıda vatandaş katıldı.