Haberler

Geri

Sağlık, İnsan Hakları ve Hukuk Örgütlerinden Ortak Açıklama: “S Tipi, Y Tipi ve Yüksek Güvenlikli Hapishaneler Kapatılsın!”

2025-09-04

Sağlık, İnsan Hakları ve Hukuk Örgütlerinden Ortak Açıklama: “S Tipi, Y Tipi ve Yüksek Güvenlikli Hapishaneler Kapatılsın!”

 

 

Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB İnsan Hakları Kolu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES); S tipi, Y tipi ve yüksek güvenlikli olarak adlandırılan hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek ve Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri doğrultusunda bu hapishanelerin kapatılması çağrısını yinelemek amacıyla 4 Eylül 2025 günü bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına TTB adına Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap ve Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Karakoç katılırken, ortak açıklamayı da Dr. Alpay Azap okudu.

Basın toplantısında ilk sözü, kolaylaştırıcılığı da üstlenen TİHV Başkanı Dr. Metin Bakkalcı aldı. Türkiye’de 2005 yılında 55 bin olan mahpus sayısının 2025 itibariyle 420 bine dayandığını aktaran Bakkalcı, bu sayının yaklaşık 30 bininin “yüksek güvenlikli” denilen hapishanelerde olduğunu söyledi. Bakkalcı, Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları’na (Mandela Kuralları) atıfla hapishanelerin “yüksek güvenlikli” gibi adlar altında tanımlanamayacağının ve bireylere yönelik istisnai durumlar dışında mahpus gruplarına yönelik ayrım yapılamayacağının altını çizdi.

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, kuyu tipi hapishanelerin yıllardır süren hak ihlallerini daha da artırdığını belirtti. TTB, TİHV ve İHD’nin 31 Mayıs 2024 günü kamuoyuyla paylaştığı raporu (link) hatırlatan Küçükbalaban, açlık grevindeki mahpusların taleplerinin karşılanması ve bu hapishanelerin kapatılması çağrısı yaptı.

ÖHD Yönetim Kurulu üyesi Av. Şevin Kaya, “yüksek güvenlikli” olarak adlandırılan hapishanelerde mahpusların günde sadece bir saat açık havaya erişebilmesi gibi uygulamaların tecrit sistemini derinleştirdiğine dikkat çekti ve bu yeni tip tecrit hapishanelerin kapatılması çağrısına destek verdi.

ÇHD Ankara Şube Başkanı Av. Murat Yılmaz, “ağırlaştırılmış tecrit sistemi” olarak nitelediği bu hapishanelere her geçen gün yenilerinin eklendiğine dikkat çekerek “Kuyu tipi hapishaneler kapatılmalı, yenilerinin yapılması durdurulmalı, tecrit içindeki mahpuslar diğer hapishanelere sevk edilmeli, açlık grevindeki ve ölüm orucundaki mahpusların talepleri karşılanmalıdır” dedi.

TAYAD adına Ferdi Sarıkaya, kuyu tipi hapishanelerde açlık grevi ve ölüm orucunda olan mahpuslar hakkında bilgi verdi. Tecrit sorununun sadece mahpuslar ve ailelerini değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini kaydeden Sarıkaya, siyasal iktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi gönderebilecek bu yapıların kapatılması gerektiğini dile getirdi.

MED TUHAD-FED adına Şirin Altay da kuyu tipi hapishaneler bir an önce kamuoyunun gündem başlıklarından biri haline dönüştürülmediği takdirde insanların hayatlarını kaybettiği günlerin yaklaştığını ifade etti. Altay, ayrıca ceza infaz kurulları eliyle yaratılan hak ihlallerini de vurguladı.

SES Eş Genel Başkanı Sıddık Akın, Türkiye ile benzer nüfuslara sahip Almanya’da 60 bin ve Fransa’da 80 bin mahpus olmasının başlı başına bir gösterge olduğunu belirtti. Hasta mahpusların ve hapishanelerdeki sağlık emekçilerinin yaşadığı hak ihlallerinden de söz eden Akın, “Bu hapishaneler düşünceye tecrit uygulama merkezleridir. Yapılan, mahpuslarla birlikte toplumun düşüncelerinin tecrit edilmesidir. Yapılması gereken ise toplumsal sağlık ve iyilik halini geliştirecek adımlar atılmasıdır” dedi.

Konuşmaların ardından basın toplantısı sona erdi.

Dr. Alpay Azap tarafından okunan ortak açıklama için tıklayın.

Diğer Fotoğraflar