Haberler

Geri

TTB AHEK: Yargı Kararını Bile Tanımayan, Aile Hekimlerinin Haklarını Gasp Eden Sağlık Bakanı’nı İstifaya Davet Ediyoruz!

2025-09-12

TTB AHEK: Yargı Kararını Bile Tanımayan, Aile Hekimlerinin Haklarını Gasp Eden Sağlık Bakanı’nı İstifaya Davet Ediyoruz!

 

 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarının tüm itirazlarına karşın “Eziyet Yönetmeliği”nde yapılan 6 Eylül 2025 tarihli değişiklikler ile ilgili 12 Eylül 2025 günü çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Ali Kanatlı, Dr. Ayşegül Ateş Tarla ve Dr. Mehmet Şerif Demir ile TTB AHEK Yürütme Kurulu üyeleri katıldı.

Toplantıda ilk sözü alan TTB AHEK Yürütme Kurulu üyesi Dr. Emrah Kırımlı; Sağlık Bakanlığı’nın “Eziyet Yönetmeliği”nde son bir senede sayısız değişikliğe gittiğini, Danıştay’ın verdiği hukuki derslere karşın yanlış uygulamalara devam ettiğini ve kaybedilen her bir davanın maddi yükünü yoksul halkın sırtına bindirdiğini söyledi. “Bakanlık rakam ve kelime oyunlarına devam ediyorsa, biz de mücadele devam ediyoruz” diyen Kırımlı, hak gaspına yol açan uygulamalardan geri adım atılmadığı sürece yeniden sahada ve eylemde olacaklarını duyurdu.

Dr. Pınar Saip; sağlığın paralı hale getirilmesinden aşı ve ekipman yetersizliklerine, güvensiz-güvencesiz çalışma koşullarından yapboza dönen yönetmeliklere, Sağlık Bakanlığı’nın birinci basamak sağlık hizmetlerini önemsemediğinin hemen her uygulamada görülebildiğini ifade etti. TTB olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin her türlü hak arama eylemini desteklediklerinin altını çizen Saip, “Sağlık Bakanlığı’nı tekrar uyarıyoruz: Bu yapbozdan bir an önce vazgeçin. Birinci basamak ve koruyucu sağlık hizmetlerini destekleyin. Sağlık emekçilerinin güvenceli iş koşullarını sağlayın” diye ekledi.

Dr. Ayşegül Ateş Tarla da sağlığın bir ekip çalışması olmasına vurgu yaparak TTB’nin tüm hekimlerin ve sağlık emekçilerinin hak kayıplarına karşı mücadelelerine omuz verdiğini dile getirdi. “Eziyet Yönetmeliği”nin son bir yılda beş kere değiştiğini hatırlatan Ateş Tarla, “Bunun uzun bir mücadele hattı olduğunu biliyoruz ama geri adım atmıyoruz. Halkın sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” dedi.

TTB AHEK Başkanı Dr. Sibel Uyan tarafından okunan açıklama şöyle:

Yargı Kararını Bile Tanımayan, Aile Hekimlerinin Haklarını Gasp Eden Sağlık Bakanı’nı İstifaya Davet Ediyoruz!

“Nesini söyleyeyim canım efendim.
Gayri düzen tutmaz telimiz bizim.”

Ozan Sedari’nin bu sözlerini aile hekimleri ve aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarının her gün bir yenisini yaşadığı, itirazlarına rağmen katmerlisine maruz kaldığı sorunlarını ve çaresizliklerini dile getirmek için açıklamamızın başına koymaya karar verdik.

Sağlık Bakanlığı’nın “Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendireceğiz, koruyucu sağlık hizmetlerini önemsiyoruz” diyerek toplumu yanılttığını, uyguladığı politikalarla birinci basamak sağlık hizmetlerinde çöküntü yarattığını, dolaylı olarak toplum sağlığına zarar verdiğini bildiriyoruz.

Sadece 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun son 20 yıl içinde 13 kez değiştirilmesinin bile sağlık hizmetlerinin nasıl yönetilemediğini anlatmaya yeter diye düşünüyoruz.

Sağlık Bakanlığı ASM çalışanlarını güvenceden yoksun, performansa dayalı, binasız, donanımsız, ekipsiz, emeğinin karşılığı yetersiz, kesinti ve teşviklerle belirsiz, her geçen gün yeni hak kayıpları getirerek çalıştırıyor.

ASM çalışanlarına dayatılan performans kesinti ve teşvikleri tezatlıklar içeriyor. Örneğin; kısıtlamaya giren ilaçları hastasına yazan hekim ücret kesintisi ile cezalandırılıyor, yazmayan hekim ise hasta memnuniyetini sağlayamadığı gerekçesiyle yine ücret kesintisine uğruyor.

Yıl içinde belli bir performans puanına erişmeyen ASM çalışanının sözleşmesi yenilenmiyor, “Güvencesiz çalıştırılan sekreter ve hizmetlinin kıdem ve tazminatlarını aile hekimleri ödesin” diye yasal dayanaktan yoksun, keyfi kararlar alınıyor.

İkinci basmak sağlık hizmetlerindeki randevu krizini aile hekimlerinin üzerine yıkılıyor, koruyucu sağlık hizmetlerinin ağırlıkla sunulduğu birinci basamaktaki çalışanlar hastaya randevu alan sekretere dönüştürülerek işlevsizleştiriliyor.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde isteğe bağlı raporlar paralı hale getiriliyor, bilimsel dayanaktan yoksun paralı tedavi poliklinikleri açılıyor. Böylece koruyucu sağlık niteliği zedeleniyor ve paralı sağlığın kapıları daha da açılıyor.

Etkili bir mücadele olmaması nedeniyle aşı tereddütleri artarken, bazı aşıların ve kanser tarama kitlerinin temini ile ikinci basamak bağlantısındaki sorunlar sürüyor.

Bina, donanım, insan gücü gibi temel ihtiyaçlar yeterince giderilmeden, bunu giderecek bir planlama bile yapmadan aile hekimine bağlı nüfus önce 4 binden 3 bin 500’e, şimdi de 3 bin 100’e indirilerek hem halk hem de ücretleri azalan sağlık çalışanları mağdur ediliyor.

Nesini söylesek az kalacak diye baştan belirtmiştik.

Tüm bu sorunlar giderilsin diye ASM çalışanları ve bağlı oldukları örgütler geçen yılın ekim ayından bu yılın mart ayına dek itirazlarını yapmak ve taleplerini kabul ettirmek için toplam 15 gün iş bıraktılar, çok sayıda miting, basın açıklaması ve görüşme düzenlediler, kanunlara aykırı düzenlemeleri yargıya taşıdılar.

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde 30 Ekim 2024 tarihinde yapılan ve çalışanların haklarını gasp eden değişikliği “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırıp, düzenlemenin iptali için mücadele ettiler. Ne var ki Sağlık Bakanlığı 10 Temmuz 2025 tarihli değişiklik ile hak kayıplarından vazgeçmeyeceğini ilan etti.

Son olarak yönetmelikteki düzenlemeleri Danıştay’a taşıdılar. Danıştay, 29 Mayıs 2025 tarihli kararında iş güvencesini ortadan kaldıran puanlama sistemi, entegre sağlık merkezlerinde ayda beş nöbet tutma zorunluğu, ilaç kısıtlamaları, memnuniyet kriterleri gibi maddeleri kanunlara aykırı bularak iptal etti.

Bakanlık ise Danıştay’ın iptal değişikliklerini görmezden gelerek 6 Eylül 2025 tarihinde yeniden bir yönetmelik değişikliğine giderek, ASM’lerde güvencesiz çalışan sekreter ve hizmetlilerin kıdem tazminatlarını aile hekimlerinin ödemesini içeren yeni hak kayıpları ve hukuk ihlalleri yarattı.

Özetle; aile hekimlerinin seslerine, taleplerine duyarsız kalan Sağlık Bakanlığı, Danıştay kararını da tanımamakta, yönetememe krizine bir de yargı krizi eklemekte, yasaları tanımayan bir yürütme organına dönüşmektedir.

Ne istiyoruz?

  • Aile hekimlerine ve ASM çalışanlarına dayatılan, yasal dayanaktan yoksun düzenlemenin iptal edilmesini istiyoruz.
  • Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemsendiği, kamu imkânlarıyla, ayrımsız, tüm halkın ücretsiz faydalanabildiği birinci basamak sağlık hizmeti istiyoruz.
  • Aile hekimlerine ve ASM çalışanlarına iş güvencesi içeren, performansa dayalı olmayan, emeğini tam karşılayacak ve emekliliğine yansıyacak tek ücret istiyoruz.
     

Halkın sağlık hakkı, sağlık çalışanlarının hakları için sürdürdüğümüz mücadele ve çabalar durmayacak.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu

Diğer Fotoğraflar